Yuva

Yanlış alış-verişler, rüyasızlık ve eğitim sosyolojisi

İnternetten bir bilgisayar çantası aldım, korkunç bir şey çıktı. Yapılabilecek hiçbir şey yok, onu tüm korkunçluğuna rağmen kabul edeceğim. Belki zamanla gözüm alışır. Eğitim sosyolojisinden yüksek lisans sınavına gireceğim için (ve konunun beni ilgilendirip ilgilendirmediğini merak ettiğimden) eğitimle ilgili okumalar yapıyorum. Bu okumalar ara ara beni cesaretlendiriyor, bazen bunlar ne anlama geliyor diye ufak bunalımlara giriyorum (kendini ilgilenmeye zorlamak). Belki zamanla gözüm alışır. Çünkü önümde başka hiçbir yol yok. Ben üç senedir direniyorum sevmediğim işlere girişmemek için (3+4=7 senelik başarısız direnişler). Burası cennet değil, ve ben hiçbir şeyle çok da ilgilenmiyorum.

Yapmak istediğini değil, yapılması doğru olanı yapmak. Şu an ne yazık ki en doğru olan bu, çünkü ben, okumaktan başka bir meslek bilmiyorum. Hâlâ şöyle yazılar yazıyorum !

İngilizce bir bölüm olması da bir teselli. Daha katlanılası (çantayı tekrardan elime alıp kendime uzaklaştırarak baktım : hâlâ berbat görünüyor, betimleyemem !). Eğer bölüme alınmazsam (alınacağımı sanıyorum) fransız diline devam edeceğim (kitabı ortasından yazıyorum size, parçaları birleştireceksiniz, bir oyun !). Fransızcayı her zaman ingilizceye tercih ettim, ama doğru olan o değildi : une obsession.

Aradıklarım üniversitede ya da kitapların içerisinde değil biliyorum. Şunu yapıyorsam, kişisel saçmalıklarımı toplumun gözünden gizlemek için yapıyorum. İyi yazılar yazmak istiyorum.