Faux directe
(Kaydı hiç kesmeden kaydedildiği haliyle yayına koymak, "yalancı canlı yayın")
Koninin yanal alanı : 𝝅.r.L pırıl pırıl
Pierre Bourdieu aslında orkestra şefi olmak istiyordu. Bu sabah erken uyandım, kaldığım yerden devam ettim (V. bölüm), ve kendimi unuttum. Bir çay bardağı kahve ve birkaç fincan çay, gözlerimi iyileştirmesi için yüzümü güneşe vermek, ölen arıyı balkon bitkilerinin toprağına gömmek.
Olumsuz değerlendirme mesajına teşekkür etmek üzereydim, kibar olmayı bırak dedim kendi kendime, öfkelenmen gerektiği gibi öfkelen, acıma kimseye. Herkes çok öfkeli. Kaçamayacaksınız. Yaşadığınız yerde yaşayın. Sesiniz kulaklarımı tırmalıyor, arabalarınızın arkada bıraktığı duman ve şiveniz. Mesajı sildim ve telefonu kapattım.
Yaptıklarını yapmakta özgür bırakıldıysa ve burnunun dikine gidecek kadar bencil doğduysa herhalde suç onun değildi. Suç sizde. Kötü bir stoiksiniz. Yaşamadınız ve kenarınızda da kimsenin yaşamasını istemediniz. Mezarlar bile topraklarında çiçek açtırır, siz kötü bir mezara dönüşmek üzeresiniz. Yanlış yerdesiniz, kitapları ve cümleleri birbirine karıştırıyorsunuz. İnandığınız şeyi meydana getirebilene kadar onu gizli tutmaya çalışmak, zor bir gizlilik, dışarı taşıyor. Kitabınızı yazın, kötü davranmayın. Karşı koyamazsınız. Beni dinleyecek olan ilk kişinin yüzüne öfkeyle bağırabilirim.
Ağustos derhal bitmeli, gereğinden fazla uzadı.
Personne n'est jamais totalement affreux.
Kimse bütünüyle korkunç/kötü değildir.
Bourdieu