Yuva

Gelincikler ve kirpiyi kovalamak

Uzun ve güzel bir yürüyüş : mavi çiçeklerden çekinerek (üzerindeki karıncalardan) bir dal kopardım, gelinciklere dokunmadım. Gün batımı ve hilâl. Bir kirpiyi kovaladım, uzun otların arasına kaçtı.


Limit, türev ve integrali ve matematiğin geri kalanını ya tamamen unutmak ya da en ince ayrıntısına kadar anlamak istiyorum — ikincisi için, kaygısız bir zihin gerekli.
Söylemek istediğim başka hiçbir şey yok, salyangoz kabuğunun içerisinde (altın oran mı ?) sıkışıp kaldım, çok uzun süredir buradayım, karanlık ve dolambaçlı. (Bir minarenin merdivenlerini tırmandığımı hatırlıyorum, çok küçüktüm, karanlık ve dolambaçlıydı). Salyangoz kabuğu sandığım, bir minare de olabilir, fakat her neyse bu, ben içerisinde sıkıştım. Yerimden kıpırdamak beni korkutuyor.
Gerçeklerden konuşmak istiyorum, olanı söz sanatı yapmadan — bir bilim adamı gibi, makale yazar gibi, sert ve kuru anlatmak istiyorum, fakat olanlar öylesine fakir ve küçük ki, ben bunları böyle yazmazsam eğer, mikroskopla bile okuyamazsınız !
Buraya kaydediyorum. Silmeyeceğim. Kalacak. İçerik mükemmel olmasa da verdiğim başlıklar sanki önemli şeylerden bahsediyormuşum gibi hissettiriyor, bu yazılara isim vermek (başlık vermek) için yazmaya devam ediyorum. Bunu yirmi bir yaşımda daha güzel yapardım ama neyse, idare edeceğiz.