Yuva

Cübbeli, yirmilik dişler ve gece

Buralarda olduğunu biliyorum.


04.39 kahveyi fazla kaçırdım. Neredeyse diş hekimi oluyordum, tuhaf şey. İstediğim bir meslek değildi, konuşulmaktı ve görülmekti. Bugün akşam üstü, bütün bir yolu yürürken dört senenin tamamını yürüyordum.

Artık dolambaçlı kelimeleri bırakın ve biraz dürüst olun. Anlaşılmaktan ve bilinmekten korkmak, anlaşılmayı ve bilinmeyi istemek. İstemediğiniz şeyden korkmazsınız her halde.

İstediğim okul hariç tüm okullara kayıt yaptırdım. Atçılık ve at antrenörlüğü. Fransız dili ve edebiyatı. İlköğretim matematik öğretmenliği. Matematik eğitimi tezli yüksek lisans. Eğitim sosyolojisi tezli yüksek lisans. Beş oldu. Öğretmenlikten nefret ettim, bu geceki ders başarılıydı (cümlelerimi açmaya çalışacaktım, peki öyleyse, gerçek bir "confession" : neredeyse her gece okul rüyaları görüyorum, bunların çoğunda bir sınıfta ders anlatmak üzereyim ve öğrencilere kendimi dinletemiyorum, ya da tahtaya yazdığım soruyu çözemiyorum, ya da anlatmaya çalıştığım konuyu unutuyorum : görülmemek ve duyulmamak, kendime nasıl da ihtiyacım olanın tam tersini yaptım ! Kısa zaman önce şöyle bir karar vermiştim, tekrardan böyle korkunç bir rüyada olduğumu fark ettiğimde, bu sefer öğretmen olmaya çalışmayacağım, sınıftan çıkacağım ve çıkışta beni sevdiğim bir insan karşılayacak, ona sarılacağım ve rüya böylece sona erecek)

Rüya, sevdiğim insana sarılmamı istemediği için, bu sefer dersi anlatmama izin verdi. Başarılıydı. Dinlendim, hatta parmak kaldıran öğrencileri tahtaya bile kaldırdım.

Özet bu.

Her şey eğitimdi.


Şu an ciddi olarak hazırlanmam mümkün değil elbette. Yüksek lisans derslerini merak ediyorum, eğer ondan zaman bulabilirsem fransız dilinden bir-iki ders belki (oradan ayrılırken, olabileceklerimden bir ihtimali daha eliyordum, derimden bir parça koptu). Bir de, artık çalışmamaya ve para kazanmamaya katlanamam, çok az bir miktar bile olsa çalışmak gerekiyor. Asıl hayat orada dönüyor, eğitim - eğer büyük buluşlar yapmıyorsanız, pek de şey değilmiş yani.

Sadece matematik, boyun eğerek. Ben rüyamda, hiçbir zaman diş hekimi olduğumu görmedim mesela.

Dişlerinizi sıkıyor musunuz diye sordu, yaşı benden küçük eşitti, sigara kokuyordu. Bildiğim kadarıyla sıkmıyorum dedim. Filmin son sahnesini yürüdüm. Akvaryumda tuhaf balıklar vardı.

5.13 iki dakika normal yazamıyorsun. Suçlular gecenin en dip vakitlerinde sorgulanmalılar. Hayatlarının sonuna kadar akvaryumda tutsak kalacaklarını bilselerdi kıvrıla kıvrıla yüzmeye devam ederler miydi ? Ben kendimi yüksek bir algden atardım. "İyi ki, bizim için neyin iyi olduğunu bilmiyoruz" demişti kimya hocası. "Şüphe konforludur, ama aynı zamanda çok güzeldir ve düşünmeyi garantiler" demişti matematik hocası. demişti matematik hocası. demişti

matematik

hocası.

Takıntılı gibi görünmek istemem ama... galiba takıntılıyım.
İyi sabahlar dilerim, gün doğuyor.